MENÜ
Ankara
Türk TV
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İBRAHİM AYDEMİR: HÜKÜM VERMEK KOLAYDIR, İBRET ALMAK ERDEMDİR
Asayiş
12 Aralık 2025 Cuma 02:07

İBRAHİM AYDEMİR: HÜKÜM VERMEK KOLAYDIR, İBRET ALMAK ERDEMDİR

Toplumda yaşanan son tartışmaların, adalet duygusu kadar ahlaki ölçülerimizi de sınadığını belirten İbrahim Aydemir, Müslümanca duruşun hüküm vermek değil, ibret almak ve muhafaza dilemek olduğunu vurguladı.

Önceki dönem milletvekillerinden İbrahim Aydemir, son dönemde kamuoyunda geniş yankı bulan hadiseler üzerinden yaptığı değerlendirmede, insanın zaaflarla kuşatılmış bir varlık olduğunu hatırlattı. Aydemir, beşerin şaşmasının fıtrî olduğunu, asıl meselenin bu şaşkınlık karşısında nasıl bir ahlak ve tavır sergilendiği olduğunu ifade etti.

İnsanın aceleci, unutkan, nankör ve zayıf bir yapıya sahip olduğuna dikkat çeken Aydemir, hayatın başlı başına bir imtihan sahası olduğunu belirtti. Ölüm ve hayatın birlikte yaratılmasının, insanın her an sınandığını hatırlatan güçlü bir ikaz olduğuna işaret eden Aydemir, dünyanın kalıcı bir menzil değil, kısa bir durak olduğunu dile getirdi.

İMTİHAN HERKESE AYNI ŞEKİLDE GELMEZ

Aydemir, imtihanın tek tip olmadığını vurgulayarak, kimi insanın nimetle, kiminin mahrumiyetle sınandığını ifade etti. Makam, servet, şöhret, sağlık ve güç gibi unsurların her birinin ayrı bir sınav başlığı olduğunu kaydeden Aydemir, bazen verilenlerin insanı zorladığını, bazen alınanların bir rahmet kapısı olduğunu söyledi.

Bu çerçevede, bir insanın itibarını, makamını ya da imkanlarını kaybetmesi üzerinden yapılan hoyrat yargıların büyük bir ahlaki zafiyet olduğuna dikkat çeken Aydemir, “Bugün başkasına yöneltilen itham, yarın Allah muhafaza, aynı şartlar oluştuğunda bize de yöneltilebilir” değerlendirmesinde bulundu.

HÜSNÜ ZAN, MÜMİN AHLAKININ TEMELİDİR

Aydemir, Müslümana düşenin ilk refleksinin hüsnü zan olması gerektiğini belirterek, bir kardeşi hakkında kesinleşmemiş iddialar üzerinden hüküm kurmanın doğru olmadığını ifade etti. Hatta bir hata söz konusu olsa bile, bunu ilahi adalet perspektifiyle okumak gerektiğini dile getiren Aydemir, kulun görevinin yargıçlık oynamak olmadığını vurguladı.

İnsanların başkalarının hataları üzerinden kendilerine üstünlük devşirme eğiliminin hem vicdani hem de ahlaki açıdan sorunlu olduğuna işaret eden Aydemir, başkasının günahı üzerinden sevinç üretmenin, hukuken mümkün olsa bile manen kabul edilemez olduğunu söyledi.

ADALET DEVLETİN, HESAP ALLAH’INDIR

Bir fiilin hukuken suç teşkil etmesi halinde yargının devreye girmesinin doğal olduğunu belirten Aydemir, ancak bu sürecin toplumsal linç ve ahlaki infaza dönüştürülmemesi gerektiğini ifade etti. Devletin adaletle hükmetmesinin esas olduğunu kaydeden Aydemir, kulların birbirinin yerine geçerek hüküm dağıtmasının doğru olmadığını dile getirdi.

Toplumsal kutuplaşmaların, yaşanan her hadiseyi ideolojik bir silaha dönüştürme eğilimini beslediğini belirten Aydemir, ibret alma ve nefis muhasebesi yerine, karşı tarafa saldırma refleksinin yaygınlaşmasından duyduğu kaygıyı da paylaştı.

ASIL SORU ŞU: BİZ NASIL BİR KUL OLMAK İSTİYORUZ

Aydemir, değerlendirmesinin sonunda asıl meselenin başkalarının hataları üzerinden konuşmak değil, insanın kendi imtihanına odaklanması olduğunu vurguladı. “Hiç kimse sınanmadığı günahın masumu değildir” diyen Aydemir, imkan ve ortam değiştiğinde insanın bambaşka bir hâle bürünebildiğini hatırlattı.

Müslüman duruşun, “Allah’ım bizi muhafaza eyle” niyazını hiç elden bırakmamak olduğunu ifade eden Aydemir, ince bir ahlak ve derin bir tefekkürle yürütülen bir hayatın, en büyük korunma kalkanı olduğunu dile getirdi. Aydemir, sözlerini, adaletin yerini bulması ve herkes için hayırlı bir neticenin ortaya çıkması temennisiyle tamamladı.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Türk TV